29 Ekim 2010 Cuma

Yevgeni Zamyatin - Biz

En sevdiğim kitaplardan biriyle başlamak istedim . Gerçi zaten artı puanlı bir kitap benim için çünkü en sevdiğim tür bilim kurgu.  Hakkında bir şeyler yazacağım ilk kitabın Biz olması rastgele değil tamamen bilinçli bir seçim belki biraz da esprili. Espirili olmasının sebebi şöyle bir anıya dayanıyor ,  kitabı artık iyi bir kitap bulamayacağıma emin olduğum zamanlardan birinde İstanbul' da gezerken rastgele buldum. Aman allahım ne sevindim anlatamam . Sonrasında ki hafta  hiç ama hiç tanımadığım, kitabevinde çalışan bir elemandan ileri hiç bir samimiyetim olmayan birine, yalnızca bu türü okuduğunu ve iyi kitap bulmakta zorlandığını konuşurken duymuş bulunduğum için önermeye gittim. Üsküdardan taksime hemde ... Gayet normal normal girdim dükkana başka kitaplara baktım çıkarken de görevliye geçen sefer geldiğimde bilim kurgu kitapları hakkında konuşuyordunuz ilginizi çekerse bu kitabı öneririm diye adını verdim , ellerinde yokmuş bakındı bir sonra teşekkür etti . Bir kaç hafta sonra kitabevine gittiğimde okuyordu ... bir sevinç bir sevinç bende sanki pazar yerinde kaybolan küçük çocuğu annesine teslim ettim , ki bununla kalmaz elli kişiye daha önermişimdir kesin ...

Şimdi gelelim Biz 'e... Kitabımız oldukça iyi bir kurguya, çok sağlam bir alt yapıya,  akıcı bir  anlatıma ayrıca iyi bir çeviriye sahip. Türü ilk başta belirttiğim gibi bilim kurgu sınıfına giriyor ancak tam da değil . Çünkü distopya. Hem de epey iyisinden .
Kısaca anlatırsam 26. yüzyılda  geçen konu totaliter rejim altında  bireyselliğini kaybetmiş, tamamen bürokrasiye ve devlete bağımlı hale getirilmiş bireylerden oluşan toplumu anlatmakta yazarımız. kişisel hakların neredeyse hiç olmadığı, bireyim tüm ihtiyaçlarının sistemli ve düzenli bir şekilde  devlet organizesi ile çözümlendiği, önemli olan tek kavramın devlet olduğu aslen tipik bir distopya . Ancak Huxley ve Orwell gibi yazarlara dahi  fikir babalığı yapmış olması kitabı övmek için yeterli bile.
bahsettiğimiz dünyada bireylerin isimleri değil numaraları vardır , ev olarak benimsedikleri alan cam duvarlarla çevrilmiştir ve her  dakikalarını devlet gözetimi altında yaşamaktadırlar . genel olarak bu kadar anlatmak yeter diye düşünebilirsiniz ama bu bilgiler sanırım bir çok yerde vardır . kitabı neyin güzel yaptığına gelince kesinlikle bir sonraki sayfayı merak ettirmeyi başaran bir yazar var karşımızda . Bir çok  olayda  beklediklerinizi sunmayıp daha iyileriyle sizi şasırtabilen bir yazar. Kitabın ana karakteri D-503 oldukça başarılı olmasını yanı sıra dişi karakter I-330' un anarşik,muhalif ve sarsıcı kişiliğiyle harkulade harmanlanan kadınlığı var  bir kere . I 330 a karşı duyduğu karmaşık duygular ve yüksek bir cinsel  haz yüzünden  D- 503'un karmaşıklaşan hayatını tuttuğu günlüklerden okuyoruz kitapta. Karekterimiz matematiksel mantığıyla haraket etmeye alışkın, kusursuz kurulmuş bir sisteme itaat ve hizmet etmenin gerekliliğine körü körüne bağlı olan  bir erkekken bütün inançlarının çöküşünü  tek tek  anlatıyor  günlüğüne . Gelişen tüm olayların odağında elbette I- 330 'un varlığı ve fikirleri var , adeta görünmez ipleriyle anarşiye sürüklüyor kahramanımızı .
Otoritelere karşı çıkan , sürükleyici, inanılmaz haz veren, dolu dolu ve asla pişman olmayacağınız türde bir kitap öneriyorum size ...
Ama özellikle ve ille de bilim kurgu severlere ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder